Ana içeriğe atla

İddia 96. "Allah bazı ayetlerde pazarlık yapıyor."

Bir örnek vereyim;
Yetişkin bir insan, çocuğuna, iyilik yapması karşılığında ona hediyeler alacağını söyler. Örneğin “oyuncağını arkadaşına verirsen, sana ileride çok daha güzel bir oyuncak alırım” dediğini düşünün. Eğer, bu iddiayı yazan ateistin mantığıyla bakacak olursak, bu yetişkin insan için “pazarlık yapıyor” deriz. Ancak normal bir mantıkla bakacak olursak, “çocuğunu iyiliğe, ödüllerle teşvik ediyor” deriz. 

Şimdi örnek bir ayete bakalım;
Tevbe 111- Allah, inananların canlarını ve mallarını, cennet karşılığında satın aldı. 

Üstte verdiğim örneği düşünerek bakın bu ayetlere;
Bir pazarlık mı? Yoksa Allah'ın iyiliğe teşvik ettiğini mi görüyorsunuz? Allah, inananları canlarını cennet karşılığında satın almış - ki, Allah yolunda canını harcamak sadece savaşmak değildir. Her bir gayret, canını Allah yolunda harcamak demektir. Savaşı ise, kendini savunmak ve mazlumları korumaktır (bakara 190, Nisa 75)- ve mallarını da cennet karşılığında satın almıştır. -ki, Allah yolunda yapılan harcama, fakir, yoksul, yetim gibi insanlara yapılıyor- burada bir pazarlık değil, aksine bir teşvik görünüyor. Sanki Allah, iyilik uğruna malını ve canını ortaya koyan kişileri tacir, kendisini bir müşteriye benzetiyor. 

Bakara 245 “Kim Allah’a güzel bir ödünç verirse, Allah ona kat kat fazlasını verir. Daraltan da Allah’tır, genişleten de. Zaten O’nun huzuruna çıkarılacaksınız” 

Üstteki açıklamaya binaen; bu Ayette Allah, fakir insanlara harcama yapmayı kendisine bir ödünç vermeye benzetiyor. Burada bir pazarlık değil, teşvik görülüyor



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İddia 84. Muhammed'in "sapık" olmadığını savunan ayet var. (Araf: 61)

Araf 61.Ayet: قَالَ يَا قَوْمِ لَيْسَ ب۪ي ضَلَالَةٌ وَلٰكِنّ۪ي رَسُولٌ مِنْ رَبِّ الْعَالَم۪ينَ [“Ey kavmim, ben yanlış bir yolda değilim, fakat alemlerin Efendisinden (gelen) bir elçiyim]  Ayetteki “delaletun=ضلالة” kelimesi “sapıklık” diye meal edilmiş, ancak sapıklık, dilimizde “ahlaksızlık” manasında yaygındır. Ancak âyette bu manada değildir.  Bu kelime, kuranda genellikle hidayetin/doğru yolun karşıtı olarak kullanılmaktadır.  Yani âyette “Muhammed sapık değil” yazmıyor “Muhammed yoldan çıkmış değil” yazıyor

98. Nisa 23 ensesti yasaklıyor, Ahzab 50 sadece peygambere izin veriyor.

Ensest, bir kişinin annesi, babası, kardeşi, büyük annesi, büyük babası, amcası, dayısı, halası, teyzesi, torunları ile olan cinsel ilişkisidir”  Nisa 23. Ayet: ensesti yasaklar, ahzab 50. Ayet ensest'e izin vermez, ahzab 50. yette peygambere kuzenleri ile evliliği serbest yapar. Kuzenler, ensest veya Nisa 23. yette sayılan kişiler arasına girmez. Zaten ahzab 50. yette sayılan kişiler, Nisa 23. yette yasak edilmediği için, müminlere de helâldir.  Sonuç: yine boş bir iddia.

"1. Köleliği yasaklamıyor. (Bakara: 177-221)" iddiasına cevap

İlk olarak şunu söyleyebilirim; Kölelikten ne anlıyoruz? Boynuna zincir bağlayıp, Dövülüp eziyet edilen , işkence edilen , insanlara kul edilen , her türlü ihtiyaç için kullanılan , insan yerine konulmayan, hiçbir hakkı olmayıp insandan aşağı görülen bir kurumun kuranda serbest olduğunu anlıyoruz. Bu şekilde bir kölelik İslamda yoktur, hiçbir zaman için var olmadı, bunun adı zaten "kulluk (abd عبد)"'tur. Kuran bunu yapanın firavun olduğunu söyler, Kuranda onlarca Ayette bütün elçilerin "sadece Allaha KUL (abd عبد) olun" dediği söylenir.. Kuranın "köle" dediği ailenin bir bireyi, kendisine iyilik edilen, zekat verilen, evlilik yapılan, evlendirilen, zulüm etmenin yasak olduğu, isyana zorlamanın yasak olduğu, maddi destek sağlanılan bir hizmetçilik... Kısacası; kuran köleliğin içeriğini değiştirmiş, zulmünü ortadan kaldırmış, sadece adını bırakmıştır 🙂 1.) ➡ Genellikle Ateistler, içinde "köle" geçen ayetleri cımbız yaparak "