Ana içeriğe atla

İddia 92. Nisa 11-12 ayetlerinde matematik hesap hatası yapılıyor.

Bu iki ayetteki matematik hatası iddiasına cevap vermeden evvel, şuna değinmek istiyorum;

 popüler olan ama eksik bilgi vardır ki: hz. Ömer, zamanında bu hatayı (!) fark etmiş ve bunu düzeltmek adına avliye yöntemini geliştirmiştir. Bu yöntemle, kur'an'ın verdiği oran harici bir oranla, bu hata (!) yok oluyormuş.
Bunu söyleyen kişilerin, bilmediği nokta ise; halife Ömer, bunu söylediği zaman, herkes bunu kabul etmemiştir. Ibni Abbas karşı çıkmıştır. Ibni Abbas'ın, peygamberden "Allah'ım, onu dinde fakih yap" diye dua aldığını da belirtmek isterim.

Öncelikle ayeti iyice anlayalım;

Nisa 11. Ayet;

"Erkeğe, iki kızın misli vardır"
Kız 1/3 erkek 2/3. Bu sadece çocuklar için geçerli.

 "Eğer, [iki veya] ikiden fazla kız idiyse, mirastan üçte ikisi onlarındır."
Kızlar iki veya ikiden fazla olduğu zaman, kızlar 2/3, erkek 1/3 alıyor.

"Eğer, bir tek kız idiyse, yarısı onundur."
Tek kız ise, 1/2 kıza ait

"Eğer onun [ölünün] bir çocuğu varsa, mirastan ne kaldı ise, ondan ana-babasının da, o ikisinin her birinin altıda bir (payı) vardır."
Anne ve baba 2/6 alıyor, geriye kalan çocuklara gidiyor.

"Eğer, hiç bir çocuğu yoksa, onun ana-babası ona mirasçı oluyorsa, o halde annesine [mirastan kalan paydan] üçte bir vardır."
Anne 1/3, baba 2/3

"Eğer onun kardeşleri varsa, o halde [mirastan kalan paydan] annesine altıda bir vardır."
Ölenin kardeşleri varsa, anne 1/6,

Nisa 12. Ayet;

"Eğer, eşinizin [kadınların] hiç bir çocuğu yoksa, eşinizin bıraktığının yarısı sizindir."
Çocuk yoksa, erkek 1/2 alır.

"Eğer, bir çocuğu varsa, ne bıraktılar ise, ondan dörtte biri sizindir."
Çocuk varsa, erkek 1/4 alır.

"Eğer hiç bir çocuğunuz olmadıysa, ne bırakmış iseniz, ondan dörtte biri onlarındır."
Çocuk yoksa, kadın 1/4 alır.

"Eğer bir çocuğunuz var idiyse, ne bırakmış iseniz, ondan sekizde biri onlarındır."
Çocuk varsa, kadın 1/8 alır.

Öncelikle ıbni Abbas'ın görüşüne bakalım;
Bir rivayete göre;
“Eğer, (Ömer) Allah’ın öncelikli yaptıklarını öncelikli yapsaydı, sonraya bıraktıklarını sonraya bıraksaydı avliyye olmazdı. İbn Abbâs’a ‘Allah kimi öncelikli kıldı, kimi sonraya bıraktı?’ diye soruldu. O da, ‘Hisseleri bir hisseden başka bir hisseye değişen anne, karı ve koca gibi mirasçıları öncelikli kıldı. Hisseleri bir hisseden terekenin kalanını almak şeklinde değişen kız kardeşlerle kız çocukları sonraya bıraktı.’ dedi.” “Hisseler avletmez, karı, koca, anne ve babanın hisseleri eksilmez, erkek çocuklarla kız çocukların, erkek kardeşlerle kız kardeşlerin hisselerinde eksiklik olur.” dediği söylenir. (kaynaklar için, Süleymaniye vakfı sitesinin "avliye meselesi" başlıklı yazısını okuyunuz)



Şimdi popüler hata iddiasına bakalım;
“bir adam öldü ve geride üç kız evlat, bir ana, bir baba ve eşini bıraktı.. yukarıdaki ayetlere göre miras paylaşımı şöyle olacaktır:üç kız evlada mirasın 2/3'ü, ana ve babanın her birine 1/6, karısına 1/8 kalacaktır.

bu durumu, matematiksel olarak hesaplarsak:

(2/3)+(1/6)+(1/6)+(1/8 )= 27/24 = 1,125 bulunur! (halbuki 1,0 olması gerekirdi!..)

bu sonuç kur'an'da verilen oranların hatalı olduğunu göstermektedir. çünkü mirasın %112,5 u mirasçılara dağıtılamaz. böyle %100'ün üstünde bir dağıtım yapmak imkansızdır.”


Bu iddiaya dikkat ederseniz, iki farklı durumu, aynı duruma katıp matematik hatası çıkarmaya çalışıyorlar. ;

Aynı örnek üzerinden gidelim;

 48.000 TL üzerinden örnek verelim

Öncelik, eş alır:

Eş: 1/8 = 6.000 (Nisa 12 "çocuğunuz var idiyse, ne bırakmış iseniz, ondan sekizde biri onlarındır")

Anne: 1/6 = 8.000, baba : 1/6 = 8.000 toplamda 16.000 (Nisa 11 "Eğer onun [ölünün] bir çocuğu varsa, mirastan ne kaldı ise, ondan ana-babasının da, o ikisinin her birinin altıda bir (payı) vardır.")

 kızlar : kalan mirası alır. ( Nisa 11. Ayette verilen hükme göre anne ve babanın hisseleri belirtiliyor. Arta kalan miras ise çocuklara gidiyor. Ayette ayriyeten çocukların hükmünü vermeye gerek kalmıyor)

Görüleceği üzere, ayette bir problem yoktur. Paylaşımda sıralama öncelikle eşin ve ana-babanın payını alması, ardından da kalanın çocuklar arasında paylaşılması şeklindedir.
Peki bu sırayı ayetin neresinden anlıyoruz?
Hissesi bir hisseden başka bir hisseye değişen anne ve Eş öncelikli olarak alıyor. Nisa 11-12 ayetlerini okuduğunuz zaman bunu göreceksiniz. Çocuklar ise hep kalanı aldıkları için sonraya bırakılmalıdır. Mesela şuna dikkat edelim; "Eğer onun [ölünün] bir çocuğu varsa, mirastan ne kaldı ise, ondan ana-babasının da, o ikisinin her birinin altıda bir (payı) vardır." yani ⅙ ama-baba alınca, haliyle arta kalanı çocuklara gidiyor.


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İddia 84. Muhammed'in "sapık" olmadığını savunan ayet var. (Araf: 61)

Araf 61.Ayet: قَالَ يَا قَوْمِ لَيْسَ ب۪ي ضَلَالَةٌ وَلٰكِنّ۪ي رَسُولٌ مِنْ رَبِّ الْعَالَم۪ينَ [“Ey kavmim, ben yanlış bir yolda değilim, fakat alemlerin Efendisinden (gelen) bir elçiyim]  Ayetteki “delaletun=ضلالة” kelimesi “sapıklık” diye meal edilmiş, ancak sapıklık, dilimizde “ahlaksızlık” manasında yaygındır. Ancak âyette bu manada değildir.  Bu kelime, kuranda genellikle hidayetin/doğru yolun karşıtı olarak kullanılmaktadır.  Yani âyette “Muhammed sapık değil” yazmıyor “Muhammed yoldan çıkmış değil” yazıyor

98. Nisa 23 ensesti yasaklıyor, Ahzab 50 sadece peygambere izin veriyor.

Ensest, bir kişinin annesi, babası, kardeşi, büyük annesi, büyük babası, amcası, dayısı, halası, teyzesi, torunları ile olan cinsel ilişkisidir”  Nisa 23. Ayet: ensesti yasaklar, ahzab 50. Ayet ensest'e izin vermez, ahzab 50. yette peygambere kuzenleri ile evliliği serbest yapar. Kuzenler, ensest veya Nisa 23. yette sayılan kişiler arasına girmez. Zaten ahzab 50. yette sayılan kişiler, Nisa 23. yette yasak edilmediği için, müminlere de helâldir.  Sonuç: yine boş bir iddia.

"1. Köleliği yasaklamıyor. (Bakara: 177-221)" iddiasına cevap

İlk olarak şunu söyleyebilirim; Kölelikten ne anlıyoruz? Boynuna zincir bağlayıp, Dövülüp eziyet edilen , işkence edilen , insanlara kul edilen , her türlü ihtiyaç için kullanılan , insan yerine konulmayan, hiçbir hakkı olmayıp insandan aşağı görülen bir kurumun kuranda serbest olduğunu anlıyoruz. Bu şekilde bir kölelik İslamda yoktur, hiçbir zaman için var olmadı, bunun adı zaten "kulluk (abd عبد)"'tur. Kuran bunu yapanın firavun olduğunu söyler, Kuranda onlarca Ayette bütün elçilerin "sadece Allaha KUL (abd عبد) olun" dediği söylenir.. Kuranın "köle" dediği ailenin bir bireyi, kendisine iyilik edilen, zekat verilen, evlilik yapılan, evlendirilen, zulüm etmenin yasak olduğu, isyana zorlamanın yasak olduğu, maddi destek sağlanılan bir hizmetçilik... Kısacası; kuran köleliğin içeriğini değiştirmiş, zulmünü ortadan kaldırmış, sadece adını bırakmıştır 🙂 1.) ➡ Genellikle Ateistler, içinde "köle" geçen ayetleri cımbız yaparak "