Ana içeriğe atla

9. kutuplar yok, en kuzey ve en güney de nasıl oruç tutulabilir? Bir malumat yok. (Bakara :187)

Uzatmadan, özetle anlatayım;
İslamdaki emirlerin evrensel, ancak emir ediliş şeklinin lokal olduğunu belirtmek isterim.
Lokal oluşunu şöyle anlatayım:
Örneğin savaş ortamında inmiş bir ayet olan Muhammed 4. Ayet, “..boyunlarını darp edin” der. O dönemde, ok ve başka türlü savaş vasıtaları ile de düşmanın infaz edildiğini biliriz. (bkz :uhud savaşı, hayberin fethi), bu Ayette boyunları vurmayı emir ediyorken, başka türlü bir şeyle düşmanı infaz eden biri bu ayete aykırı hareket etmiş olmaz. Çünkü hitap lokal olarak gelmiş, mesajı evrensel olarak gelmiştir. Mesajı “düşmanı infaz etmek” hitap şekli “düşmanın boynunu vurmak” bu sebeple, ayetlere “ne yazıyorsa o” mantığında değil “ne mesaj veriliyor?” mantığıyla bakmak gerekir.

Şimdi oruçla ilgili şu Ayete bakalım;
Bakara 187 “şafağın bir kısmında, beyaz iplik siyah iplikten, size göre ayırt edilene kadar yiyin ve için. Sonra geceye doğru [akşam vakti] orucu tamamlayın”

Hitap ettiği kişiler için bu iki vakit sabah ve akşama denk geliyor. Örneğin o dönemde bu süre 15 saate denk geliyor ise, kutuplarda ve güneyde yaşayan bir insan da aynı şekilde 15 saat oruç tutmak zorundadır. Çünkü ayetin mesajı budur.

Ayrıca: kutuplarda güneş sabit değil, halen hareket halinde olduğu için, orada yaşayan insanlar da sabah ve akşam vakitlerini belirliyor.

Bu sebeple eksiklik İslamda değil, ayetlerin mesajını anlamayan İnsanlarda…..

#bir_sorgulayan_muslumanin_gozunden

Hubeyb Öndeş 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İddia 84. Muhammed'in "sapık" olmadığını savunan ayet var. (Araf: 61)

Araf 61.Ayet: قَالَ يَا قَوْمِ لَيْسَ ب۪ي ضَلَالَةٌ وَلٰكِنّ۪ي رَسُولٌ مِنْ رَبِّ الْعَالَم۪ينَ [“Ey kavmim, ben yanlış bir yolda değilim, fakat alemlerin Efendisinden (gelen) bir elçiyim]  Ayetteki “delaletun=ضلالة” kelimesi “sapıklık” diye meal edilmiş, ancak sapıklık, dilimizde “ahlaksızlık” manasında yaygındır. Ancak âyette bu manada değildir.  Bu kelime, kuranda genellikle hidayetin/doğru yolun karşıtı olarak kullanılmaktadır.  Yani âyette “Muhammed sapık değil” yazmıyor “Muhammed yoldan çıkmış değil” yazıyor

27. Peygamberin evinden misafir kovma ayeti var. (Ahzab: 53)

Bazıları sadece yazılana, zeki insanlar ise, verilen mesaja bakarlar. İlgili Ayette peygamber ve müminler üzerinden misafirlik adabı anlatılır. yette “vakit gözetmeksizin evlere gelmeyin, peygamber (ev sahibi) bunu söylemekten çekinir, eşlerinden bir şey isteyeceğiniz zaman perde arkasından isteyin,” tarzı ifadeleri, misafir ve ev sahibinin davranışlarının nasıl olması gerektiğini anlatıyor. Sadece bu Ayette değil, diğer ayetlerde de farklı olaylar (İbrahim ve Lut'un evine gelen misafirler gibi) üzerinden edep dersi verilir..  #bir_sorgulayan_muslumanin_gozunden  Hubeyb Öndeş 

İddia 99. Kuran'da "AŞK" kelimesi hiç geçmiyor.

Aşkı, Türkçede “çok sevmek, aşırı sevgi” manasında kullanıyoruz. Kur'an'da bu sevgi pek çok Ayette geçer; Onlardan, iman edenlere sevgi bakımından en yakın olarak da: “Hristiyanlarız” diyenleri bulursun. ” (Maide Suresi, 82)  Hz. Muhammed’in merhameti, müminlere olan sevgisi ve düşkünlüğü, Müslümanlar için çok güzel bir örnek oluşturur. Allah Kuran’da Hz. Muhammed’in bu üstün ahlakından şöyle bahseder: Andolsun size, içinizden sıkıntıya düşmeniz O’nun gücüne giden, size pek düşkün, müminlere şefkatli ve esirgeyici olan bir elçi gelmiştir. (Tevbe Suresi, 128) Kuran’da Hz. Yahya için Allah, ”Katımız’dan ona bir sevgi duyarlılığı ve temizlik (de verdik). O, çok takva sahibi biriydi.” (Meryem Suresi, 13) der. Sevgi duyarlılığı ve temizlik mümin alametidir. Güzel Söz, İyilik, Sabır ve Merhamet Sevgiye Vesile Olur İslam’ın güzel ahlakını tüm insanlara tebliğe niyet eden birinin, o ahlakı üzerinde barındırıyor olması gerekir. Zira en güzel tebliğ örnek olmaktır. ”İyilikle ...