Tarık 5-7 ayetlerinde “oluşur” yazmıyor “çıkıyor” yazıyor. “çıkıyor” fiili, [ayetteki (يخرج) fiili. Makaleyi okuyan herkesin Arapça bilmemesi sebebiyle, bu tür detaylara girmiyorum] bir yerden bir yere çıkmak, yola koyulmak manalarına da gelir. Mesela;
bakara 149” nereden ÇIKARSAN çık, artık yüzünü kutsal mescit tarafına çevir. Kesinlikle o Efendinden (gelen) gerçektir. Allah bilinçli olarak yaptıklarınızdan gafil değildir.”
Burada “çıkmak” fiili, bir yerden bir yere ayrılmak, yola çıkmak manasında kullanılıyor. İlgili Ayette de, aynı fiil kullanılır.
Bu ayetin bilimsel bir problemi yoktur. Emeğe saygı amacıyla, alıntı yaptığım “bilim ve yaratılış ağacı” sitesinin linkini bırakıyor ve alıntı olduğunu belirtiyorum
<< ayeti anlamak için önündeki ve sonundaki ayetlere beraber bakalım.
5- İnsan neden yaratıldığına bir baksın:
6- Kuvvetle atılan bir sudan yaratıldı.
7- Bel ile kaburga kemikleri arasından çıkar.
8- O (Allah), onu tekrar döndürmeğe kādirdir. (Tarık: 5-8)
Not :Bel (sulb) ve kaburga (teraib) arası denilen bölge, karın hizasına denk geliyor. Bu bölüm Leğen kemiğinden kaburga kemiklerine kadar kapsar.
Öyleyse kadınlarda çocuk oluşum mekanizmasının başlangıcına bakalım. Kadın üreme organlarından yumurtalık (ovaryum) üzerinde ayda bir defa follikül (içi su dolu baloncuk) oluşmakta ve bu follikül patlayarak içindeki yumurta (ovum) hücresini Fallop tüpüne doğru hızla fırlatmaktadır. Yazımızın sonunda bu olayın resmi konulmuştur. Baloncuktaki bu patlama sonucu meydana gelen “tazyikle fırlatılma olayı” sayesinde yumurta hücresinin gideceği yere ulaşması sağlanmış olur. (1, 2)
Hatta yumurta hücresinin tutunma yerine yani rahime varmayıp farklı noktalara tutunmasına ise dış gebelik denir ki yumurta tazyikle Fallop kanalına fırlatıldığı için bu ihtimal azalır. (3)
Bu olay tam da ayette belirtildiği gibi bel ve kaburgalar arasında yani karın boşluğunda meydana gelmektedir. >>
(Yazı Bilimveyaratilisagaci.com sitesinden alınıp içeriği biraz değiştirildi)
Ayrıca, Arapçada “bir şeyin bir parçasını söyleyerek tümünü kasıt etmek” denilen bir olay vardır. (bakınız: belegat | zikru-l ba'd, iradetu-l kul) buna göre, bir şeyin bir parçasını söyleyerek tümünü kast etmek mümkündür. Ayetteki sulb (bel) ile erkeği, teraib (kaburga kemikleri) ile kadını kasıt edip, ikisinden çıkan bir çeşit su olduğuna işaret edebilir. (belegat)
bakara 149” nereden ÇIKARSAN çık, artık yüzünü kutsal mescit tarafına çevir. Kesinlikle o Efendinden (gelen) gerçektir. Allah bilinçli olarak yaptıklarınızdan gafil değildir.”
Burada “çıkmak” fiili, bir yerden bir yere ayrılmak, yola çıkmak manasında kullanılıyor. İlgili Ayette de, aynı fiil kullanılır.
Bu ayetin bilimsel bir problemi yoktur. Emeğe saygı amacıyla, alıntı yaptığım “bilim ve yaratılış ağacı” sitesinin linkini bırakıyor ve alıntı olduğunu belirtiyorum
<< ayeti anlamak için önündeki ve sonundaki ayetlere beraber bakalım.
5- İnsan neden yaratıldığına bir baksın:
6- Kuvvetle atılan bir sudan yaratıldı.
7- Bel ile kaburga kemikleri arasından çıkar.
8- O (Allah), onu tekrar döndürmeğe kādirdir. (Tarık: 5-8)
Not :Bel (sulb) ve kaburga (teraib) arası denilen bölge, karın hizasına denk geliyor. Bu bölüm Leğen kemiğinden kaburga kemiklerine kadar kapsar.
Öyleyse kadınlarda çocuk oluşum mekanizmasının başlangıcına bakalım. Kadın üreme organlarından yumurtalık (ovaryum) üzerinde ayda bir defa follikül (içi su dolu baloncuk) oluşmakta ve bu follikül patlayarak içindeki yumurta (ovum) hücresini Fallop tüpüne doğru hızla fırlatmaktadır. Yazımızın sonunda bu olayın resmi konulmuştur. Baloncuktaki bu patlama sonucu meydana gelen “tazyikle fırlatılma olayı” sayesinde yumurta hücresinin gideceği yere ulaşması sağlanmış olur. (1, 2)
Hatta yumurta hücresinin tutunma yerine yani rahime varmayıp farklı noktalara tutunmasına ise dış gebelik denir ki yumurta tazyikle Fallop kanalına fırlatıldığı için bu ihtimal azalır. (3)
Bu olay tam da ayette belirtildiği gibi bel ve kaburgalar arasında yani karın boşluğunda meydana gelmektedir. >>
(Yazı Bilimveyaratilisagaci.com sitesinden alınıp içeriği biraz değiştirildi)
Ayrıca, Arapçada “bir şeyin bir parçasını söyleyerek tümünü kasıt etmek” denilen bir olay vardır. (bakınız: belegat | zikru-l ba'd, iradetu-l kul) buna göre, bir şeyin bir parçasını söyleyerek tümünü kast etmek mümkündür. Ayetteki sulb (bel) ile erkeği, teraib (kaburga kemikleri) ile kadını kasıt edip, ikisinden çıkan bir çeşit su olduğuna işaret edebilir. (belegat)
Yorumlar
Yorum Gönder