Ana içeriğe atla

42. Ayın yarıldığını iddia ediyor. (Kamer: 1)

Ay'ın ikiye ayrılması olayı kıyamet vakti olacaktır. Çünkü âyette “saat (kıyamet) yaklaştı, ay ikiye bölündü” diyerek olayın kıyamete yakın bir saatte olacağı söylenir. 
Ayette geçmiş zaman kipi (mazi fiil) ile anlatılması, olayın gelecekte olmayacağı mânâsına gelmez. Örneğin pek çok Ayette, olaylar gelecekte olacağı halde geçmiş zaman fiili ile “oldu, dedi, yaptı,” diye anlatılır. İlgili ayetlere bakarsanız olayı daha iyi anlarsınız (39:68; 75:8,9; 25:30; 7:44-48; 6:128; 20:125,126; 23:112-114) ayrıca, bu olayın gelecekte olacağını asırlar öncesinden de savunanlar olmuştur. (bkz: kurtubi ilgili ayet) 

Haricen, Ay'ın gerçekten yarılmış olduğunu savunan Müslümanların savunduğu şu görüşü de belirtmek isterim;

Yazı, Bilimveyaratilisagaci.com sitesinden alıntıdır, kaynaklar orada mevcuttur;
“... Gelelim sadede. Aşağıdaki bilimsel haberi, belirttiğim bilimsel haber sitesinde yayınlanmış, o da Dünyanın en iyi bilimsel dergisi olan Science dergisinden almıştır. 


Türkçe çevirisi ise şöyledir:

“AY YARIK, DARBE ALMIŞ

Bilim adamları, ayın ilk günlerinde oldukça darbe aldığına dair kanıtlar bulduğunu söylüyorlar.

Ayın bu yeni görünümü, bu yılın başlarında yörüngeye giren ikiz uzay aracıyla ayrıntılı gravite haritalandırmasından geliyor.

Yüzeyin altında, ayın içi hırpalanmış ve yarılmış. Bu, Dünya dahil diğer kayalık gezegenlerin, tarihlerinin başlarında meteorlardan benzer bombardımanlara maruz kalmış olabileceklerini gösteriyor.

NASA uzay aracı Ebb ve Flow tarafından yapılan ölçümler, ayın kabuğunun bilim adamlarının düşündüğünden çok daha ince olduğunu buldular – sadece yaklaşık 25 mil kalınlıkta.

Bulgular Çarşamba günü San Francisco’daki Amerikan Jeofizik Birliği toplantısının bir toplantısında sunuldu ve Science dergisinde çevrimiçi yayınlandı.”

Yazıda şöyle diyor:

«Dr. Zuber’in bulgularına göre Ay’ın iç yapısı tamamıyla kırık dökük. İç yapısında onlarca kilometre uzunluğunda yarıklar olduğuna dair kanıtlar var. Ayın tümünü ÇEMBER GİBİ DOLAŞAN bir kırık var ve ayın magmasını dahil kırarak geçmiş.» Aşağıda ise bu makaleden aldığım ayın kırık dökük yapısını gösteren gravitasyon haritası şu şekilde gösterilmiş.
Nasa’ya ait bu verilerin detaylı analizleri Nature dergisinin 2 Ekim 2014 sayısındaki ‘Ay Üzerinde Yarılma’ adlı makalesinde verilmiş. Bu makale o sayıya kapak olmuştu.

Bu makalede ayın yüzeyindeki büyük düzlüklerin bugüne kadar meteor kraterleri olduğu sanıldığını fakat gerçekte ayda yaşanan kırılmadan dolayı lavların çatlakları doldurmasıyla oluştuğunu açıklamışlardır. Ayın içinde ayı boydan boya kesen çembersel bir yarığın olduğunu ve bunu bir çarpışmaya atfetmenin güç olduğunu ifade etmişlerdir. Böyle bir yarığın beklenecek birşey olmadığını vurgulamışlardır.

Aşağıdaki şekil yine bu makaleden alıntılanmış olup Nasa’ya aittir. Bu krater dolgu noktalarının iç tarafıda çembersel olarak yarıktır. Ay buradan koptuktan sonra tekrar birleşmiş ve çatlaklar lavlarla doldurulmuştur. Bu resme göre ay tam ortadan iki eşit parçaya ayrılmamış, ayın bir kısmı kopmuştur.
 ayın üzerindeki çembersel kesik yerleri ve bu yerin altında kalan alanların dağılmış yapısı görülebiliyor. Makalenin yazarları bunun bir çarpışmadan kaynaklanamayacağını ve beklenmedik birşey olduğunu yazmışlardır.

.

Aşağıdaki şekilde ise ayın tomografi haritası olan gravite haritası yine aynı makaleden alınmıştır. Bu resimde ise ayın bu ayrılan parçası gösterilmekte olup, iç yapısının ne kadar kırık dökük olduğu gösterilmiştir.


Görüldüğü gibi herşey ortada. Ay’ın bölünmüş olması ve Kuran’ın bunu bir peygamber mucizesi olarak adlandırmış olması da Kuran’ın henüz anlaşılan mucizelerinden biridir

Kaynak:
Kaynak: Kerr, R. A. (2012). Peering Inside the Moon to Read Its Earliest History. Sciencemag

http://science.sciencemag.org/content/338/6112/1272





Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İddia 84. Muhammed'in "sapık" olmadığını savunan ayet var. (Araf: 61)

Araf 61.Ayet: قَالَ يَا قَوْمِ لَيْسَ ب۪ي ضَلَالَةٌ وَلٰكِنّ۪ي رَسُولٌ مِنْ رَبِّ الْعَالَم۪ينَ [“Ey kavmim, ben yanlış bir yolda değilim, fakat alemlerin Efendisinden (gelen) bir elçiyim]  Ayetteki “delaletun=ضلالة” kelimesi “sapıklık” diye meal edilmiş, ancak sapıklık, dilimizde “ahlaksızlık” manasında yaygındır. Ancak âyette bu manada değildir.  Bu kelime, kuranda genellikle hidayetin/doğru yolun karşıtı olarak kullanılmaktadır.  Yani âyette “Muhammed sapık değil” yazmıyor “Muhammed yoldan çıkmış değil” yazıyor

98. Nisa 23 ensesti yasaklıyor, Ahzab 50 sadece peygambere izin veriyor.

Ensest, bir kişinin annesi, babası, kardeşi, büyük annesi, büyük babası, amcası, dayısı, halası, teyzesi, torunları ile olan cinsel ilişkisidir”  Nisa 23. Ayet: ensesti yasaklar, ahzab 50. Ayet ensest'e izin vermez, ahzab 50. yette peygambere kuzenleri ile evliliği serbest yapar. Kuzenler, ensest veya Nisa 23. yette sayılan kişiler arasına girmez. Zaten ahzab 50. yette sayılan kişiler, Nisa 23. yette yasak edilmediği için, müminlere de helâldir.  Sonuç: yine boş bir iddia.

"1. Köleliği yasaklamıyor. (Bakara: 177-221)" iddiasına cevap

İlk olarak şunu söyleyebilirim; Kölelikten ne anlıyoruz? Boynuna zincir bağlayıp, Dövülüp eziyet edilen , işkence edilen , insanlara kul edilen , her türlü ihtiyaç için kullanılan , insan yerine konulmayan, hiçbir hakkı olmayıp insandan aşağı görülen bir kurumun kuranda serbest olduğunu anlıyoruz. Bu şekilde bir kölelik İslamda yoktur, hiçbir zaman için var olmadı, bunun adı zaten "kulluk (abd عبد)"'tur. Kuran bunu yapanın firavun olduğunu söyler, Kuranda onlarca Ayette bütün elçilerin "sadece Allaha KUL (abd عبد) olun" dediği söylenir.. Kuranın "köle" dediği ailenin bir bireyi, kendisine iyilik edilen, zekat verilen, evlilik yapılan, evlendirilen, zulüm etmenin yasak olduğu, isyana zorlamanın yasak olduğu, maddi destek sağlanılan bir hizmetçilik... Kısacası; kuran köleliğin içeriğini değiştirmiş, zulmünü ortadan kaldırmış, sadece adını bırakmıştır 🙂 1.) ➡ Genellikle Ateistler, içinde "köle" geçen ayetleri cımbız yaparak "