Ana içeriğe atla

35. Namazın nasıl kılınacağı anlatılmıyor

Namaz, İbrahim peygamberin zamanından beri var olduğu için, toplum tarafından bilinmektedir. Bu yüzden kuran detaya girmez, örneğin “Rüku edin, secde edin,” der, ancak Rüku ve secde hareketinin nasıl yapılacağını anlatmaz. Bunu anlatmıyor oluşu, insanların biliyor oluşundan kaynaklıdır. Örneğin o dönem insanı “Rüku” denilince, bunun eğilmek olduğunu biliyor. Bu sebeple, bilen bir topluma bildiği şeyin detayı anlatılmaz.
Mesela bakara 43. yette yahudilere hitaben “Rüku edenlerle birlikte Rüku edin” der. Doğrudan tarif vermez, çevredeki uygulayan kişilerden öğrenerek Rüku etmelerini ister.

Bununla birlikte, kur'an'da bazı detaylar verilmiştir;

Namaz vakitleri:
(Sure No, soldaki, ayet No, sağdaki)


a- Günün ilk namazı: Öğle, 11/114, 17/78

b- İkindi namazı: Öğle,11/114, 17/78, 24/58,59

c- Akşam:2/238, 11/114, 17/78

d- Yatsı:11/114, 17/78, 24/58,59

e- Sabah: 11/114, 17/78, 24/58,59

f- Cuma namazı: 62/9, 17/78

g- Orta namaz(Akşam namazı): 2/238 (Orta namaz ikindi gösteriliyor. Bu doğru değil. Günün ilk namazı öğle (isra 17/78) olduğuna göre, orta namaz akşam olur. Beş parmağın ortada olanı gibi)

h- Cenaze namazı: 9/84

i- Teheccüt namazı (nafile):17/79, 24/58,59

2/238: en az üç vakit namazdan bahseder. “orta” dediği namaz, ikindi namazıdır.


Namaza çağrı: 5/58, 62/9

Abdest;Abdest, gusül, teyemmüm, abdesti bozan şeyler: 4/43, 5/6

Zaruri hallerde namaz abdesti için kolaylık: 4/43, 5/6

Maddi pislikler: 74/4

Giyinme:7/20, 26 31, 24/30, 31, 60, 33/59

Kıble:2/115, 141, 143-145, 149,

Niyet:2/284, 3/29

Tekbir (Namaza başlama tekbiri):17/110, 111, 22/37, 56/96, 74/3, 87/1, 15

Kıyam:2/238, 3/43, 191, 4/103, 9/112, 22/26, 25/64, 26/217-219, 39/9

Kıraat: 17/110, 29/45, 73/20

Ruku:2/43, 125, 3/43, 5/55, 9/112, 22/26,77, 38/24, 48/29, 77/48

Secde:2/125, 3/43, 113, 191, 4/102, 103, 7/120, 206, 9/112, 12/100, 13/15, 15/98, 17/7, 19/58, 20/70, 22/18, 26, 77, 25/60, 64, 26/217-219, 27/24, 25, 32/15, 38/24, 39/9, 41/37, 48/29, 53/62, 68/42-43, , 76/26, 84/21, 96/19

Tahıyyat:4/103

Rekat sayısı:4/102

Namaza başlama tekbiri: 74/3, 87/15

Kıyama kalkış, ruku ve secde tesbihleri (Rükunlerin içeriği):7/206, 9/112, 10/10, 15/98, 17/111, 20/130, 26/220, 30/17, 32/15, 50/40, 52/48

Namazın rükunlarında ara tekbirleri:37/3, 74/3, 87/15

Rukudan sonra kıyamda beklemede tesbih:15/98

Rukuda tesbih:56/96

Secdede tesbih, dua: 87/1, 50/40

Namazdan sonra tesbih ve dua: 2/45, 153, 9/112

Namazda dua:17/110, 10/10, 20/14, 73/14

Namazda ne söylediğini bilmek, huşu içinde ve sadece Allah’a yönelme:3/43, 4/43, 23/2, 29/45, 72/18


(ayetlerin numaraları Süleymaniye vakfı sitesinden alıntıdır.)


#bir_sorgulayan_muslumanin_gozunden

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İddia 84. Muhammed'in "sapık" olmadığını savunan ayet var. (Araf: 61)

Araf 61.Ayet: قَالَ يَا قَوْمِ لَيْسَ ب۪ي ضَلَالَةٌ وَلٰكِنّ۪ي رَسُولٌ مِنْ رَبِّ الْعَالَم۪ينَ [“Ey kavmim, ben yanlış bir yolda değilim, fakat alemlerin Efendisinden (gelen) bir elçiyim]  Ayetteki “delaletun=ضلالة” kelimesi “sapıklık” diye meal edilmiş, ancak sapıklık, dilimizde “ahlaksızlık” manasında yaygındır. Ancak âyette bu manada değildir.  Bu kelime, kuranda genellikle hidayetin/doğru yolun karşıtı olarak kullanılmaktadır.  Yani âyette “Muhammed sapık değil” yazmıyor “Muhammed yoldan çıkmış değil” yazıyor

98. Nisa 23 ensesti yasaklıyor, Ahzab 50 sadece peygambere izin veriyor.

Ensest, bir kişinin annesi, babası, kardeşi, büyük annesi, büyük babası, amcası, dayısı, halası, teyzesi, torunları ile olan cinsel ilişkisidir”  Nisa 23. Ayet: ensesti yasaklar, ahzab 50. Ayet ensest'e izin vermez, ahzab 50. yette peygambere kuzenleri ile evliliği serbest yapar. Kuzenler, ensest veya Nisa 23. yette sayılan kişiler arasına girmez. Zaten ahzab 50. yette sayılan kişiler, Nisa 23. yette yasak edilmediği için, müminlere de helâldir.  Sonuç: yine boş bir iddia.

"1. Köleliği yasaklamıyor. (Bakara: 177-221)" iddiasına cevap

İlk olarak şunu söyleyebilirim; Kölelikten ne anlıyoruz? Boynuna zincir bağlayıp, Dövülüp eziyet edilen , işkence edilen , insanlara kul edilen , her türlü ihtiyaç için kullanılan , insan yerine konulmayan, hiçbir hakkı olmayıp insandan aşağı görülen bir kurumun kuranda serbest olduğunu anlıyoruz. Bu şekilde bir kölelik İslamda yoktur, hiçbir zaman için var olmadı, bunun adı zaten "kulluk (abd عبد)"'tur. Kuran bunu yapanın firavun olduğunu söyler, Kuranda onlarca Ayette bütün elçilerin "sadece Allaha KUL (abd عبد) olun" dediği söylenir.. Kuranın "köle" dediği ailenin bir bireyi, kendisine iyilik edilen, zekat verilen, evlilik yapılan, evlendirilen, zulüm etmenin yasak olduğu, isyana zorlamanın yasak olduğu, maddi destek sağlanılan bir hizmetçilik... Kısacası; kuran köleliğin içeriğini değiştirmiş, zulmünü ortadan kaldırmış, sadece adını bırakmıştır 🙂 1.) ➡ Genellikle Ateistler, içinde "köle" geçen ayetleri cımbız yaparak "