Ana içeriğe atla

12. Beyin kelimesi yok. Beyin yerine düşünme organı olarak kalp anlatılıyor. (Muhammed: 24), (A’raf: 179), (Hacc 46), (Ali İmran: 119)

Öncelikle şunu anlayalım; kur'an "kalp" derken bizim anladığımız kalbi mi kastediyor?
Kelimelerin manası, zamanla değişime uğradığı için, kur'an'ın “kalp” derken neyden bahsettiğini anlamak için eski metinlere bakmak gerekiyor. Biraz kelime manası üzerinde duralım ;

Kalb قلب kelimesinin manası, "döndürmek" demektir.
Şu ayetlerde kullanılmıştır ;
(Araf 125 Alimran 144, şuara 227)

Araf 125 "قَالُٓوا اِنَّٓا اِلٰى رَبِّنَا مُنْقَلِبُونَۚ"
"Onlar: Biz zaten Rabbimize DÖNECEĞİZ dediler"

(inne... munKALiBun انا... منقلبون [döneceğiz])

"peki döndürmek ile kalp(?) ne alaka?"
Kalp kelimesi için verilen manalardan birisi RUHTUR. İnsanın ruhu da çokça değişen/dönen olduğu için ruha "kalp" adı verilmiştir

En eski sözlüklerden birisi Ragıp isfehani bu kelime hakkında şunu söyler ;
🌟 "İnsanın 'kalbine' gelince, deniyor ki ; çokça değişken olduğundan dolayı bu adı almıştır. Kalbin eylemi veya özelliği olan RUH , ilim, şecaat vb manalarda 'kalb قلب' diye adlandırılır..

Ahzab 10 'kalbler gırtlaklara gelmiştir' ayetinde geçen kalb ise RUH anlamındadır......
Enam 25 tevbe 87 ayetlerinde ise 'kavram ve anlayış' olarak kullanılmıştır

Hac 46 'gözler kör olmaz.... Kalbler kör olur'
Ayetinde gecen kalb kelimesi ise bir görüşe göre akıl, bir görüşe göreyse RUHTUR. Yalnız akıl diyenlerin görüşü isabetli değildir. Çünkü akıl için bu doğru değildir. Burdaki mecaz şuradaki mecaza benzer ;
Bakara 25 "altlarından nehirler akan cennetler" Zira nehirler akmaz, akan şey sulardır.

Ahzab 66 'تقليب' çevirmek manasında kullanılmıştır.
Şuara 219 'تقلب' dolanmak dolaşmak demektir 🌟

En eski kuran sözlüklerinden birisi isfehani, kuranın hiçbir ayetinde "kan pompalayan organ /kalp" manası vermemiştir. Bu da "kuranda kalb kelimesinin 'kan pompalayan organ /kalp' manası yoktur" tezimi de doğrulamaktadır.

Ayrıca Bunu sadece kuran ayetleri ile de ispat edebiliriz;

Kaf 37 "Kesinlikledir ki bunda, KALBİ olan veya hazır bulunup kulak veren kimseler için bir öğüt vardır."
Sadece bu Ayette bile kalp (قلب) kelimesinin, kan pompalayan organ /kalp manasında olmadığı açıktır. Çünkü her insanda kan pompalayan ; kalp var. Burada sadece iman edenlerin sahip olduğu bir 'kalp' den bahsedilmiştir. Bu da kalp (قلب) kelimesinin kan pompalayan organ olarak kullanılmadığına kanıttır.

Ayrıca, alak 15-16 ayetlerinde “yalancı günahkar ALIN” ifadesine dikkat edelim. Alın yani baş bölgesi, ancak düşünce merkezi ise yalancı günahkar olabilir. Bu ifadeden dolaylı olarak beyne atıf olabilir.


kalbi "kan pompalayan organ" kabul edersek, “kalplerin kendi beyni” veya “kalp-beyni (heart-brain)” olarak da adlandırılan “nöral hücreler” olarak adlandırılan beyin hücrelerini içerdiklerini bildiren çok sayıda araştırma var.

 [Goldstein, D.S., Neuroscience and heart-brain medicine: the year in review. Cleveland Clinic journal of medicine, 2010. 77(0 3): p. S34]
Düzeltme:

Yazıda verdiğimiz kaynaklar eksik olduğu için alıntı yapılan kaynağı tamamen veriyoruz.: 

kaynakların tümüne şuradan ulaşabilirsiniz https://www.bilimveyaratilisagaci.com/2018/07/44-kalp-dusunur-mu-kuran-ve-bilim-bu-konuda-ne-diyor/

Verilen kaynaklar ;
McCraty, R. and F. Shaffer, Heart rate variability: new perspectives on physiological mechanisms, assessment of self-regulatory capacity, and health risk. Global Advances in Health and Medicine, 2015. 4(1): p. 46-61.
Armour, J.A., Anatomy and function of the intrathoracic neurons regulating the mammalian heart. Reflex control of the circulation, 1991: p. 1-37.

Goldstein, D.S., Neuroscience and heart-brain medicine: the year in review. Cleveland Clinic journal of medicine, 2010. 77(0 3): p. S34.

McCraty, R., et al., The Coherent Heart Heart-Brain Interactions, Psychophysiological Coherence, and the Emergence of System-Wide Order. Integral Review: A Transdisciplinary & Transcultural Journal for New Thought, Research, & Praxis, 2009. 5(2).


#bir_sorgulayan_muslumanin_gozunden 
Hubeyb Öndeş 


Yorumlar

  1. İddiaların için hiçbir kaynak vermiyorsun! Tek yaptığın yazar ismi vermek ve kendi çıkarımlarını yapmak.
    Yazar ismi yetmez, kitabın ismi ve sayfa numarasına kadar her veriyi vermen gerekir! Muhtemelen bir Türkçe tercümesinden faydalandığını düşünürsek tercüme kitabını ve kitabın sayfa numarasını ve kimlerin tercüme ettiğini de açıklamalısın!
    Bu şekilde yaptığın hiçbir ifâde kolaylıkla yoklanamaz ve kuru iddialar teşkil ederler. Öte yandan yaptığın birçok varsayın da sadece kendi varsayımların! Bu varsayımlar sadece seni bağlar! kalp kelimesinin arapçasını internette nerde kullanırsam kullanayım hep kalp organı ile karşılaşıyorum! Bir dürüst arap senin burda yazdıkların için acaba ne der..

    YanıtlaSil
  2. Kalp beyni diye bir şey yoktur. Google çeviri kullandın sanırım. Her organ gibi kalp ile beyin arasında bağlantı vardır. Nöral hücreler nelerdir, ne iş yaparlar? Bi tanımını yapabilir misin? Ben böyle bir hücre okuduğum kitaplarda görmedim maalesef. Attığın kaynağı okuyarak bu yorumu yapıyorum bu arada.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Alıntı yaptığım kaynağın adını burada yazmayı unutmuşum, kaynakların tamamı şu sitede mevcuttur https://www.bilimveyaratilisagaci.com/2018/07/44-kalp-dusunur-mu-kuran-ve-bilim-bu-konuda-ne-diyor/

      Sil
  3. Evet, sitede verilen kaynakların tamamını vermeyerek hata etmişim, sitenin verdiği kaynakların tümüne şuradan ulaşabilirsiniz https://www.bilimveyaratilisagaci.com/2018/07/44-kalp-dusunur-mu-kuran-ve-bilim-bu-konuda-ne-diyor/

    Verilen kaynaklar ;
    McCraty, R. and F. Shaffer, Heart rate variability: new perspectives on physiological mechanisms, assessment of self-regulatory capacity, and health risk. Global Advances in Health and Medicine, 2015. 4(1): p. 46-61.
    Armour, J.A., Anatomy and function of the intrathoracic neurons regulating the mammalian heart. Reflex control of the circulation, 1991: p. 1-37.

    Goldstein, D.S., Neuroscience and heart-brain medicine: the year in review. Cleveland Clinic journal of medicine, 2010. 77(0 3): p. S34.

    McCraty, R., et al., The Coherent Heart Heart-Brain Interactions, Psychophysiological Coherence, and the Emergence of System-Wide Order. Integral Review: A Transdisciplinary & Transcultural Journal for New Thought, Research, & Praxis, 2009. 5(2).

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

İddia 84. Muhammed'in "sapık" olmadığını savunan ayet var. (Araf: 61)

Araf 61.Ayet: قَالَ يَا قَوْمِ لَيْسَ ب۪ي ضَلَالَةٌ وَلٰكِنّ۪ي رَسُولٌ مِنْ رَبِّ الْعَالَم۪ينَ [“Ey kavmim, ben yanlış bir yolda değilim, fakat alemlerin Efendisinden (gelen) bir elçiyim]  Ayetteki “delaletun=ضلالة” kelimesi “sapıklık” diye meal edilmiş, ancak sapıklık, dilimizde “ahlaksızlık” manasında yaygındır. Ancak âyette bu manada değildir.  Bu kelime, kuranda genellikle hidayetin/doğru yolun karşıtı olarak kullanılmaktadır.  Yani âyette “Muhammed sapık değil” yazmıyor “Muhammed yoldan çıkmış değil” yazıyor

98. Nisa 23 ensesti yasaklıyor, Ahzab 50 sadece peygambere izin veriyor.

Ensest, bir kişinin annesi, babası, kardeşi, büyük annesi, büyük babası, amcası, dayısı, halası, teyzesi, torunları ile olan cinsel ilişkisidir”  Nisa 23. Ayet: ensesti yasaklar, ahzab 50. Ayet ensest'e izin vermez, ahzab 50. yette peygambere kuzenleri ile evliliği serbest yapar. Kuzenler, ensest veya Nisa 23. yette sayılan kişiler arasına girmez. Zaten ahzab 50. yette sayılan kişiler, Nisa 23. yette yasak edilmediği için, müminlere de helâldir.  Sonuç: yine boş bir iddia.

"1. Köleliği yasaklamıyor. (Bakara: 177-221)" iddiasına cevap

İlk olarak şunu söyleyebilirim; Kölelikten ne anlıyoruz? Boynuna zincir bağlayıp, Dövülüp eziyet edilen , işkence edilen , insanlara kul edilen , her türlü ihtiyaç için kullanılan , insan yerine konulmayan, hiçbir hakkı olmayıp insandan aşağı görülen bir kurumun kuranda serbest olduğunu anlıyoruz. Bu şekilde bir kölelik İslamda yoktur, hiçbir zaman için var olmadı, bunun adı zaten "kulluk (abd عبد)"'tur. Kuran bunu yapanın firavun olduğunu söyler, Kuranda onlarca Ayette bütün elçilerin "sadece Allaha KUL (abd عبد) olun" dediği söylenir.. Kuranın "köle" dediği ailenin bir bireyi, kendisine iyilik edilen, zekat verilen, evlilik yapılan, evlendirilen, zulüm etmenin yasak olduğu, isyana zorlamanın yasak olduğu, maddi destek sağlanılan bir hizmetçilik... Kısacası; kuran köleliğin içeriğini değiştirmiş, zulmünü ortadan kaldırmış, sadece adını bırakmıştır 🙂 1.) ➡ Genellikle Ateistler, içinde "köle" geçen ayetleri cımbız yaparak "