11. İnsansı canlılar olan Neanderthal yok ama olmayan melekler, şeytanlar ve cinler var. (Bakara: 102), (En’am: 8-9), (A’raf: 20)
Bir önceki Maddede söylediğimiz gibi, kuranın amacı var olan her şeyden bahsetmek değil, sadece örnek vererek yaratıcının eseri hakkında düşünmeye sevk etmektir.
Zaten ne de olsa, ateistler için kur'an'ın bazı mucizelerden bahsediyor oluşu (örneğin :Evrenin tekillikten gelmesi (Enbiya 30), genişliyor olması (zariyat 47) gezegenlerin gazdan oluştuğu (Fussilet 9-12 gibi) bir kanıt teşkil etmiyorsa, bir şeyden bahsetmiyor oluşu da, problem teşkil edemez. çifte standart yapan bir ateist ise durum farklı 🙂
Kuranda bahsedilen metafizik varlıkların (şeytan, melek gibi) varlığı konusuna gelince;
Biz Müslümanlar körü körüne inanışçı (dogmatik) değiliz. Kanıta bakarak inanırız. Evrenin sistematik yapısına bakıp bir yaratıcının varlığını görüyor, kuranın 1400 yıl öncesinden kozmoloji doğa ve yaratılış hakkında o kadar çok konuşup bulunduğu çağın yüzlerce yanlış bilgisine rağmen günümüz bilimine zıt herhangi bir ayeti olmayan aksine isabetli ve bağdaşabilen ayetleri olan bir kitap olarak bize mucize sunuyor oluşunu da delil alarak, kuranın evreni yaratan tarafından gönderildiğini anlıyoruz. Melek, şeytan ve cin gibi varlıklar da, kuranda yazdığı için inanıyoruz. Bu, kurana kanıta dayalı olarak iman etmemiz sebebiyle, körü körüne inanışçı olmak değildir, kanıta dayanarak iman etmektir. Bu yüzden “olmayan, ispat edilmemiş” gibi kavramlar bu konuda mantıksız sayılır. Bizim için varlıkları kanıtlanmıştır.
#bir_sorgulayan_muslumanin_gozunden
Hubeyb Öndeş
Zaten ne de olsa, ateistler için kur'an'ın bazı mucizelerden bahsediyor oluşu (örneğin :Evrenin tekillikten gelmesi (Enbiya 30), genişliyor olması (zariyat 47) gezegenlerin gazdan oluştuğu (Fussilet 9-12 gibi) bir kanıt teşkil etmiyorsa, bir şeyden bahsetmiyor oluşu da, problem teşkil edemez. çifte standart yapan bir ateist ise durum farklı 🙂
Kuranda bahsedilen metafizik varlıkların (şeytan, melek gibi) varlığı konusuna gelince;
Biz Müslümanlar körü körüne inanışçı (dogmatik) değiliz. Kanıta bakarak inanırız. Evrenin sistematik yapısına bakıp bir yaratıcının varlığını görüyor, kuranın 1400 yıl öncesinden kozmoloji doğa ve yaratılış hakkında o kadar çok konuşup bulunduğu çağın yüzlerce yanlış bilgisine rağmen günümüz bilimine zıt herhangi bir ayeti olmayan aksine isabetli ve bağdaşabilen ayetleri olan bir kitap olarak bize mucize sunuyor oluşunu da delil alarak, kuranın evreni yaratan tarafından gönderildiğini anlıyoruz. Melek, şeytan ve cin gibi varlıklar da, kuranda yazdığı için inanıyoruz. Bu, kurana kanıta dayalı olarak iman etmemiz sebebiyle, körü körüne inanışçı olmak değildir, kanıta dayanarak iman etmektir. Bu yüzden “olmayan, ispat edilmemiş” gibi kavramlar bu konuda mantıksız sayılır. Bizim için varlıkları kanıtlanmıştır.
#bir_sorgulayan_muslumanin_gozunden
Hubeyb Öndeş
Yorumlar
Yorum Gönder